FISTIKLI TATİL KÖYÜ / FISTIKLI ARMUTLU YALOVA
Fıstıklı Köyü, Bursa’nın Gemlik ilçesine bağlı iken 1995 Yılında İl olan Yalova’ya bağlanmıştır. Gemlik Körfezi'nin kuzey sahiline, Armutlu ile Kapaklı arasında bir sahil köyü olan Fıstıklı, Gemlik’e 33 km. uzaklıktadır.
Fıstıklı Köyü, aslı itibarıyla 2-3 ailenin birleşmesiyle oluşan bir yerli köyüdür. Zamanla bu köye çeşitli yerlerden göç edenlerle birlikte köy büyüyüp gelişmiştir. Orta Anadolu’dan ve Batum’dan aileler de gelip yerleşmiştir.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde Fıstıklı Köyü’nde 60 ev bulunmaktaydı. Vaktiyle köyün başlıca görevi; Karacaali, Kapaklı vb. diğer köylerle birlikte Osmanlı Donanmasına yılda 5 bin kürek yapmaktı. 1789 Yılında ise Kapaklı, Narlı ve Fıstıklı dağlarından tersane için funda kömürü sağlanması için buyruk gönderilmiştir. Fıstıklı Köylülerinden dinlediğimize göre; Köyün üst kısımlarındaki tepelerde kömür ocaklarının bulunduğu söylenmiştir. Bu ocaklardan tersane için kömür sağlandığı anlaşılmaktadır. Bunun yanı sıra bu köyler, kalyon küreklerinin yapılması görevini üstlenerek Osmanlı Donanmasına hizmet etmişlerdir.
Millî Mücadele yıllarında fetvalar savaşının yaşandığı bir dönemde Kuvay-ı Milliye yanında yer alan ve Ankara Fetvasına Gemlik Müftüsü olarak imza koyan Hacı Ömer oğlu Mehmed Vasfi Efendi (Ölümü 1921) Fıstıklı Köyü ile bağlantısı olup, torunları bu köyde yaşamaktadırlar. Mehmed Vasfi Efendi, aslen Bolu’nun Alpagut Köyü’nden olup İstanbul’da medresede okumuştur. Burada bir arkadaşının tavsiyesi üzerine evlenmiş daha sonra da Fıstıklı Köyü’nün üst tarafında bulunan ve Çiftlik denilen yeri satın alarak burada yaşamaya başlamıştır. Bu çiftlikte yaşarken ‘Müftü çete ve eşkiyaları çiftlikte besliyor’ dedikodusunun çıkması üzerine çiftliği terk ederek Fıstıklı Köyü’ne gelip yerleşmiştir.
Fıstıklı Köyü’nün tarihi dokusunu incelediğimizde Yalı denilen sahil yerleşiminin Göztepe mevkiinde Roma Dönemine ait manastır kalıntıları ortaya çıkmıştır. İskele meydanına girmeden yolun solunda demir parmaklıklarla çevrili bir mezar bulunmaktadır. Bu mezarın Osmanlı Türkçesiyle yazılı kitabesinde okunabildiği kadarıyla ‘Elbesan kazasına tâbi Karinlili merhum ve mağfur Musa. S.15. 1209’ yazılıdır. Bu tarih Miladi 1794 Yılına tekabül etmektedir. Bu mezarın çevresi de vaktiyle mezarlık iken, yol yapımı ve genişletme nedeniyle mezarlar bozularak kala kala sadece bu mezar kalmıştır. Yalı’dan Armutlu istikametine giden yolda Küçübük denilen mevkide Acem Çeşmesi denilen tarihî bir çeşme bulunmaktadır. Bu çeşmenin suyu âb-ı hayat denilen su gibi çok leziz ve nefasetli olmasından dolayı Osmanlı döneminde buradan İstanbul’a saraya su götürüldüğü bilinmektedir.

